Atlar ahırlarında, dağ hayali kurmazlar. Fakat rüyada görür, kalbinin sahibini; Çeşitli sebeplerle, yılkıya giden atlar! ….. Biz atları, hiç kavgamız olmamış arkadaş gibi sevdik. Biz atları, fethedilmiş şehirlerin kapısından girerken gördük; eyerleri üzerine oturmuş mağrur fatihlerle birlikte. Biz atları hep, en sevdiklerimizin yanında, yakınında dinledik. Biz atların, çılgın zaferlereDevamı

Fare Devri’nde yaşarken Lale Devri’ni okumak; bizim için tekrar ulaşılması zor bir hayalken bazıları için, o dönemi yaşayıp/yaşatmış olanlara düşmanlık vesilesiydi. “Koskoca imparatorluğu on yılda bu duruma kim düşürdü” sorusuna, ancak “Padişah sattı” cevabını bulmuşlardı! Netice olarak ellerindeydi memleket, yılda bir/iki kere değişiyordu hükümet ve bizler, fillerin güreştiği alanlarda eziliyor,Devamı

Fare Devri’ni yaşarken, mümkünü yok yeniden bir “lale devri” yaşayacağımız aklımıza gelmezdi!.. Aslında okumaktaydık: Dedelerimiz bir zamanlar dünyalık problemleri aşmışlar, yaşadıkları müreffeh çağa damga vurmuşlar, camilerin bile duvarlarına kuşlar için saraylar yapmışlar, kışın dağlarda aç kalan kurtları bile doyurmak için vakıflar kurmuşlardı… Biz de onların torunlarıydık… Fakat tam da emanetDevamı

Yumurta, mizahın içinde çok kullanılır ya, sorun bana şimdi; “Sarı yumurta mıı, beyaz yumurta mı?..” Gene sorun haydi; “Kara mizahın içinde mii, ak mizahın içinde mi?..” ….. Bugünlerde “AK” demenin, üstelik “ak” ile “mizah” kelimelerini yanana kullanmanın vahametini de idrak edersiniz, değil mi mîrim!.. (Çark)  -Yumurta, tarih sahnesindeki belki deDevamı

Ya şimdi konuş… Veya sonsuza kadar çeneni kapa! ‘Gazetenin başlığı bu senenin moda rengi MOR olsun!..’ Nasıl bir talep bu? Hoşlanan oldu mu aranızda? Bir de şunları dinleyin: "Abone olduğum gazetem haftanın bazı günleri çok geç geliyor, bazen de hiç gelmiyor… Gazetede ilave verildiğini yazdığı halde ben henüz o ilaveyiDevamı